Seküler kelimesi, Latince "saeculum" kelimesinden türemiştir ve "dünyevi" veya "bu dünya ile ilgili" anlamlarına gelir. Genel olarak, seküler terimi, dini, ruhani veya kutsal olmayan herhangi bir şeyi ifade etmek için kullanılır. Sekülerizm, toplumun, hükümetin, eğitim sisteminin ve diğer yaşam alanlarının dinden ayrılması ve dini inançların bireylerin özel hayatına ait olması gerektiğini savunan bir felsefedir.
Seküler düşünce, bireylerin ve toplumların dini dogmalardan bağımsız olarak ahlaki, etik ve yasal kararlar alabilmesi gerektiğine vurgu yapar. Bu, bireylerin inançlarına bakılmaksızın eşit haklara ve özgürlüklere sahip olmalarını savunur. Sekülerizm, aynı zamanda bilimsel düşünce ve empirik kanıtların önemini vurgulayarak, toplumların bilgiye dayalı kararlar almasını teşvik eder.
Sekülerizmin tarihi, Avrupa'da Aydınlanma Çağı'na kadar uzanır. Bu dönemde, bilim ve akıl yoluyla evreni anlama çabaları, kilisenin otoritesine ve toplumdaki dini dogmalara meydan okudu. Aydınlanma düşünürleri, bireyin akıl yürütme yeteneğini ve özgür iradesini vurgulayarak, bireysel özgürlük ve ifade özgürlüğünün önemini savundular. Bu, zamanla modern demokrasilerde seküler devlet yapısının temellerini attı.
Sekülerizm, farklı ülkelerde ve kültürlerde farklı şekillerde uygulanmıştır. Örneğin, Fransa'da laiklik (laïcité), devletin dini kurumlardan tamamen ayrılması ve kamusal alanda dini ifadelerin sınırlandırılmasını içerir. ABD'de ise "Amerikan laikliği", devletin dini kurumları desteklememesi, ancak bireylerin kamusal alanda dini ifade özgürlüğüne sahip olmaları şeklinde tezahür eder.
Sekülerizm, toplumların dini inanç ve uygulamalardan bağımsız olarak yönetilmesi gerektiğini savunan bir felsefedir. Bu, bireylerin özgürlüklerini genişletirken, aynı zamanda çeşitli inançlara sahip insanlar arasında eşitlik ve hoşgörüyü teşvik eder. Seküler düşünce, bilgi ve akıl yürütmenin önemini vurgulayarak, daha adil ve kapsayıcı toplumların inşasına katkıda bulunur.